Yaşam Notlarım'a Hoş Geldiniz.



23 Ağustos 2010 Pazartesi

Foça

Bu yaz günübirlik gittiğimiz Foça, İzmir’in güzel ilçelerinden biri. Çanakkale tarafından giderken, ana yolu takip ederek Aliağa’ya ulaşmanız ve Foça tabelalarını takip etmeniz yeterli.


Yeni Foça ile Eski Foça arasındaki yol, deniz ve çam ormanlarının yer yer birleştiği, harika koyları kuşbaşı görebileceğiniz, biraz virajlı olsa da asfaltlı ve gayet düzgün bir yol. Eğer isterseniz dönemeçlerdeki ceplere girip fotoğraf molası verebilir ya da koylardaki “beach”lerden denize girebilirsiniz.

Eski Foça’yı ziyaret edişimiz inanılmaz sıcak bir güne rastlamıştı. Dolayısıyla tarihi yerlerini (Pers Mezar Anıtı, Tiyatro, Arkaik Duvar, Şeytan Hamamı, Kybele Açıkhava Tapınağı, Sur ve Beşkapılar, Siren Kayalıkları vs.) gezmeye halimiz yoktu. Kısıtlı olan zamanımızı, balık yemek ve çarşısında bir müddet gezdikten sonra dönüşe ayırmakta kullandık. Ancak gezmeye vaktiniz varsa, çarşının içindeki turizm bürosuna mutlaka uğrayarak bilgi almanızı tavsiye ederim. Buradaki görevli bey ve çok detaylı hazırlanmış broşürler, hem gezilebilecek tarihi yerler hem de kalınabilecek otel ve pansiyonlarla ilgili detaylı bilgi veriyor ve çok yardımcı oluyorlar.

Çarşıda gezinirken, bazı eski Rum evlerinin restore edildiğini ve banka şubesi olarak kullanıldığını gördük.

Alışveriş yaptığımız bir dükkanda, Foça’nın sembolü haline gelen meşhur fok balıklarını sorduysak da, sayılarının hayli az olduğunu ve çok zor görüldüklerini öğrendiğimizde üzüldük.

Foça sahilindeki balıkçılardan Akvaryum’u tercih ettik. Nitekim sahilde olduğumuz saatte en kalabalık balıkçı orasıydı. Eşim fileto lüfer, bense barbun yedim. İki kişilik karışık salata ve kalamarla birlikte 50.-TL verdik. Balıkların taptaze olduğunu ve tatlarının damağımda kaldığını söylemeden geçemeyeceğim.

Umarım Foça’ya bir kez daha gidip ve tarihi eserlerini görme fırsatım olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 Sayac