Yaşam Notlarım'a Hoş Geldiniz.



27 Mart 2013 Çarşamba

Formama Dokunma !

Üniformama/formama dokunma, "tek tip" diye nitelendirme, o benim kimliğim, beni ben yapan, sokaktaki diğerlerinden ayıran kıyafet ! Ne zamandır aklımda olan bir eleştiri bu. Okullarda üniformanın kaldırılmasını, bu uygulamanın okulun insiyatifine bırakılmasını protesto ediyorum. Üstelik zamanında üniformadan hayli çekmiş biri olarak...

İlkokula başladığım 1984 yılında simsiyah etekli önlüğü giydirdi annem, boğazımı kesen beyaz yakalığı her sabah kavga dönüş taktı. Siyah renk özellikle yazın pişiriyordu beni, hani öğretmenim "siyah renk kışın giyilir, yazın açık renk giyilir" diye öğretmişti. Oysa yaz kış önlüğüm siyahtı, siyah. Karalar bağlamak mıydı okula gitmek demek? Yok muydu şöyle pembeler, maviler, sarılar? Sonraları kardeşim ilkokula başladığında mavi forma giydi, en azından rengi iç açıcıydı. Şimdi düşünüyorum da siyah geç kirlenir diye mi tercih edilmişti acaba? Yoksa küçücük güvercinleri, siyah matem kuşlarına çevirmek için mi?

Sonrasında ortaokul ve lisede kravat taktım. Bildiğiniz kravat. Annem bilmezdi kravat bağlamayı, büyükbabam göstermişti birkaç kez. "Kızlar kravat takmaz" anlayışının neden bizim okulda geçerli olmadığını bir türlü anlamadım, içime sinmedi, ama yine de taktım, hatta "ilerde kocamın kravatını ben bağlarım, bu işte usta oldum" diyecek kadar ileri gittim.

Evet bir rahatsızlığım vardı üniformama karşı ama okulda bir şekilde "serbest kıyafet" ilan edilen günler ne giyeceğimi şaşırıyordum resmen. Hem güzel olmak hem okul gününe yaraşır birşeyler giymek hem çalışan anneli bir evde herşeyin aynı anda temiz ve ütülü olmasını beklemek her zaman örtüşmüyordu. Üstelik, serbest kıyafetle okula gittiğim günler, kendimi okula gider gibi hissetmiyordum hiç. Sanki sinemaya ya da arkadaş toplantısına gidiyorum gibi gelirdi, derslere de konsantre olamazdım. Bir de hiç kimse öğrenciye benzemezdi o günler. Toplama çocuk yuvasını andırırdı okul. Genelde dersler de kaynardı, malum "serbest gün"dü ya adı....

Ne gerekçeyle üniformalar kaldırıldı bilmiyorum ama bence hiç de iyi bir karar olmadı bu.

- Sokakta gördüğümüz çocukların/gençlerin, okullu olduğunu nereden bileceğiz?  Özellikle daha küçük şehirlerde, okulu kıran- sokaklarda sigara içen çocuklar sağdan soldan uyarılmaz mı? "Hadi okuluna", "yakışmıyor o sigara at elinden" filan? Otokontrolü zaten az olan genç birey biraz da toplum korkusuyla yola girmez mi?

- Kıyafetin kadar konuş ! Evet, zaten ayakkabılardan anlaşılıyor insanların mali durumları ama bari üniforma kalsaydı. "Benimki orjinal, seninki pazar malı", "her gün aynını mı giyeceksin", "anneeee ben bugün x tişörtümü giyecektim neden ütülemedin" kavgaları, "falanca arkadaşımın var ben de isterim" inatları, "her gün ne giyeceğim" telaşı, farklı olma özeni neden yaratıldı? Nasrettin Hoca'nın "ye kürküm ye" masalını ne çabuk unuttuk....

- Okulda yabancı var !  Okula giren yabancı, normal şartlarda ilk etapta kıyafetinden ayırt edilir, öyle değil mi? Peki herkesin kıyafeti serbest olunca güvenlik nasıl sağlanacak? Elini kolunu sallayan okula, sınıflara, koridorlara girebilecek mi? Girince neler yapacak?

- Üniforma bir aidiyettir. İnsanın içindeki üniformaya uygun hareket etme duyusunu kamçılar. Üniformayla rahat edemezsin zaten. Göze de batarsın yaptığın anlamsız hareketlerle. Ayıplanırsın, okulunun adını karalamış olursun.

Benim düşüncelerim böyle, acaba şimdinin okulluları neler hissediyor asıl onlara sormak lazım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 Sayac