Yaşam Notlarım'a Hoş Geldiniz.



24 Aralık 2013 Salı

Mayısa Kadar

Defne yine hasta, aslında son bir aydır "iyi" olduğu günler "hasta" olduğu günlerle neredeyse eşit. Bir türlü tam olarak toparlanamadı yavrucağız.

Kasım'ın 3. haftası gibi yakalandığı bol öksürüklü grip, sahiplendiği küçücük vücudu terk etmeyi nedense hiç istemiyor. Oysa yedi, bitirdi, tat bırakmadı. Ne babasının doğum günü ne çok istediğimiz bir bebek ziyareti ne başka herhangi bir şeye kalkışamıyoruz, iki arada bir derede bize mola verdi de doğum gününü kutladık o ayrı. Sanki ne zaman birşeyler yapmaya niyetlensek, akşamına ateş 39'a vuruyor, iniltiler ve köh köh öksürükle bir gece geçiyor, zaten iştahsız olan Defne, ertesi sabaha tamamen yemeyi ve içmeyi kaldırıyor. Yalvarmalar, tehditler, rüşvetler neredeyse hiç işe yaramıyor. Ben denemekten o reddetmekten bıkmıyor ve sonunda ben pes ediyorum.

Hayır düşünüyorum da bu çocuk yaşamak mı istemiyor acaba. Bir insan hasta da olsa yemeye içmeye bu kadar mı direnir anlamıyorum. En sevdiklerini koyuyorum önüne, ne istediğini soruyorum, nafile... küçücük dudaklar mühürlenmiş sanki, gözler ateşten pörtlemiş, daha tabağın içindekini görmeden "ııııı annem istemiyoyuuuummmm" diye direniyor.

Arkadaşlarımla, konu komşuyla konuşuyorum, blogları geziyorum. "Yuvanın ilk senesi böyle geçecek, sabır" diyor herkes. Elbet geçecek de yemeden içmeden, sadece ilaçla hastalık nasıl tedavi olur? Ne bileyim insan bir tarhana çorbası, ılık bir ıhlamur içmez mi? En sevdiği yiyecekleri bile elinin tersiyle itiyor kerata. Sanırım imtihanların en büyüklerinden biri bu "iştahsız çocuk".

"Allah çaresiz dert vermesin, grip birşey değil, üstelik açlıktan da ölmez elbet" diye gün boyu içimden tekrarlıyorum ama o kadar gerginim ki neredeyse tüm gün sırtım ağrıyor. Çabalamaktan ve yedirememekten usanıyorum.

Bugünlerde kızı hasta olan çok sevdiğim bir komşum, "Mayıs'a kadar sabır" dedi dün. "Havalar ısınmaya başlayınca bitecek bu hastalık çilesi". İyi de Mayıs'ı çıkarabilecek miyiz acaba?

Soruyorum soruşturuyorum, çevremdeki çocukların büyük kısmı ya hasta ya yeni iyileşmiş ya da eli kulağında mızık mızık başlamışlar. Nedir bu çocukların gripten çektiği? One minute yaaaa, biraz ara ver hastalık, daha yapacak çoooook işimiz var....    

3 yorum:

  1. Canım benim. Annem adına seni o kadar iyi anlıyorum ki. Biraz biraz hatırlıyorum ama asıl annem anlatır benim yemek yeme problemimi. Ben sadece hastayken de değil sağlıklı olduğumda da yemek yemiyordum :( Zavallı annemin yapmadığı maymunluk, etmediği tehdit ve türetmediği oyun kalmamıştı. Ama sonuçta ben 20 yaşıma kadar kaburgaları sayılan biri oldum :) Hala da bırak kiloluyu normal kategorisine bile zor girerim. Ama şimdi yiyorum tabii. Çok şükür sağlığım da yerinde. Zor hasta olurum ben mesela. Gerçi şu anda sana yatak-döşek evden yazıyorum ama senede bir hastalığı da çok görmemek lazım :)
    Diyeceğim o ki; elbette açlıktan ölmez, keşke dengeli beslense, biraz bişeyler yese de senin de için rahat etse ama örnek olsun diye anlatıyorum bunları sana. Yine de takviye vitaminle filan destekle tabii, bünyesi çok zayıf düşmesin. Çok geçmiş olsun :(

    YanıtlaSil
  2. Şimdi aklıma geldi pekmez içirmeye çalışırdı annem bana. Nefret ederim ki hala da pek sevmem maalesef. O zamanlar annem bana onun güzellik şurubu olduğunu söylerdi. Benim küçükken güzellik takıntım vardı da. Büyüyünce çok güzel olucam diye dolanırdım ortalarda :) İşte annem de o şuruptan ne kadar çok içersem o kadar güzel olurum diye günde bir çorba kaşığını dayardı ağzıma. Ahh güzellik ahhh sen nelere kadirsin işte :)
    Umarım işine yarayabilecek bir örnek olur..

    YanıtlaSil
  3. Of ki ne of diyorum ve hasta olan herkese acil şifalar diliyorum :(

    YanıtlaSil

 
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 Sayac